Halk arasında kan kanseri olarak bilinen hematolojik hastalıkların tedavisinde son yıllarda büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Kişiye özel, hedefe yönelik ve bağışıklık sistemini güçlendirmeyi esas alan immünoterapiler artık birçok hematolojik kanserde uygulanıyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bafra ilçesinde düzenlenen 7. Hematoloji Eğitim ve Araştırma Kongresi’nde, immünoterapi alanındaki ilerlemelerin hastaların yaşam süresini belirgin biçimde artırdığı vurgulandı. Türkiye’nin genomik tıp, hücresel tedaviler, CAR-T çalışmaları ve ileri immün yaklaşımlarda son yıllarda büyük bir ivme yakaladığı kongrede, yeni nesil tedavilerin artık hematolojide standart uygulamalara doğru hızla ilerlediği mesajı öne çıktı.

Türkiye Hematolojide Yeni Bir Sıçrama Döneminde
Hematoloji Eğitim ve Araştırma Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Türkiye’nin özellikle moleküler hematoloji ve genomik tıp alanında güçlü bir dönüşüm yaşadığını belirtti. Yeni nesil dizileme, likit biyopsi ve minimal kalıntı hastalık analizlerinin artık yalnızca birer tanı aracı olmadığını söyleyen Altuntaş, bu yöntemlerin tedavi stratejilerinin merkezine yerleştiğini ifade etti.
Ulusal Genomik Hematoloji Laboratuvar Ağı’nın kurulmasının stratejik bir gereklilik olduğunu vurgulayan Altuntaş, “Hastalık değil hasta odaklı izlem artık hematolojinin temel yaklaşımı haline geldi” dedi. Klinik araştırmaların da Türkiye’yi tüketen değil üreten bir ülke konumuna taşıdığını belirten Altuntaş, bu çalışmaların yeni tedavilere erken erişim sağladığını ve ekonomiye milyarlarca dolarlık katkı potansiyeli sunduğunu aktardı.

İmmünoterapiler Standart Tedavilere Doğru İlerliyor
Kongrede verilen en dikkat çekici mesajlardan biri de immünoterapilerin yakın gelecekte standart tedavi haline gelecek olmasıydı. Prof. Dr. Altuntaş, CAR-T tedavileri, antikor temelli immün ajanlar ve gen düzenleme teknolojilerinin hematolojik kanserlerde oyunun kurallarını değiştirdiğini söyledi.
Lenfoma, miyelom ve kemik iliği kaynaklı birçok kanser türünde immünoterapilerin etkili sonuçlar verdiğine dikkat çeken uzmanlar, önümüzdeki yıllarda bu tedavilerin kemoterapinin yerini büyük ölçüde alabileceğini belirtti. Hedefe yönelik immün yaklaşımlar sayesinde hastaların yaşam süresinin ve yaşam kalitesinin belirgin şekilde arttığı ifade edildi.
Altuntaş, “Hematolojik kanserleri artık kronik hastalıklar gibi yönetebileceğimiz bir döneme doğru gidiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Yenilikçi Tedavilere Hazırlığı Yıllar Öncesine Dayanıyor
Kongre Başkanı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, hedefe yönelik ajanların artık birçok hastalıkta ilk tercih haline geldiğini belirtirken, CAR-T ve BCMA hedefli tedavilerin sağkalım oranlarını ciddi şekilde yükselttiğini söyledi.
Prof. Dr. Sinan Dal ise Türkiye’nin immünoterapi altyapısına yaklaşık 10 yıl önce yatırım yapmaya başladığını hatırlatarak, bugün hücresel tedaviler de dahil olmak üzere en yenilikçi tedavi modellerinin tamamının uygulanabilir durumda olduğunu aktardı.
Dal, immünoterapilerin birçok hematolojik kanserde yaygın biçimde kullanılmaya başladığını ve devam eden klinik çalışmaların tamamlanmasıyla tedavi seçeneklerinin daha da genişleyeceğini ifade etti. Türkiye’nin hem laboratuvar altyapısı hem de klinik deneyimi sayesinde bu dönüşüme hazır olduğu vurgulandı.


