Sorgun Mesleki Eğitim Merkezi’nde 831 öğrenci eğitim alıyor. Öğrencilerden 263’ü motorlu taşıtlar teknolojisi alanındaki eğitimde yoğunluk oluşturuyor. Tesisat teknolojileri, elektrik teknolojileri, mobilya teknolojileri branşlarında 100’er öğrenci yer alıyor. Diğer öğrenciler de farklı branşlarda dağılım gösteriyor. Haftanın bir günü okulda eğitim alan öğrenciler kalan 4 günde seçtikleri branşlarda staj görüyor. Bu şekilde hem bir lise diplomasına hem de iş yeri açma belgesine sahip olan gençler istihdama katkı sağlıyor.
“Öğrencilerimiz 11’nci sınıfta kalfalık, 12’nci sınıfta ustalık belgesi alıyor”

Sorgun Mesem Müdür Yardımcısı Ersagun Söylemez, öğrencilerin genel sağlık sigortası ve meslek hastalığına karşı sigortalarının okul tarafından yapıldığını belirtti. Söylemez, “ 9,10, 11’nci sınıf öğrencilerine asgari ücretin yüzMedya ekle de 30’u kadar ücret verilmekte, 12’nci sınıf öğrencilerine de yüzde 50’si kadar ücret verilmektedir. Öğrencilerimiz işletmelerde gördükleri eğitimlerin sonucunda 11’nci sınıfta kalfalık, 12’nci sınıfta ustalık belgesi almakta aynı zamanda mezun olunca da mesleki eğitim diploması alıp teknisyen unvanı kazanmaktadır. Aldıkları ustalık belgesiyle de iş yeri açma yeterliliğine sahip olmaktadırlar” dedi.
“2016 yılında işletmelere devlet katkısı geldi”

Öğrencilerin, iş yerlerinde de denetlendiğini ifade eden Söylemez, “Öğrencilerimiz o iş yerinde bize kayıt olduğu alanla ilgili eğitim görüyor mu, farklı bir alana yönlendiriliyor mu, belirlenen mesai saatleri içerisinde eğitim görüyor ve ücretini alıyor mu, bunun kontrolünü sağlamaktayız. 2016 Aralık ayında mevzuatta yapılan değişiklikle okulumuz ortaöğretim kurumları zorunlu eğitim kapsamına alınmıştır. O tarihten sonra lise diploması vermeye başladıktan sonra okulumuza rağbet artmıştır. 1977 yılında kurulan çıraklık okulları 2016 yılına kadar sadece kalfa ve ustalık belgesi veriyordu. 2016’dan sonra diploma ve işletmelere devlet katkısı geldi” diyerek son değişikliklerden söz etti.
“Gençlerin meslek sahibi olmaları iyi”

MESEM’de 3 öğrencisi bulunan kuaför Ömer Güröz MESEM’den memnun olduğunu ifade etti. Güröz, “Gençlerin boş gezene kadar meslek sahibi olmaları iyi. Ancak biz devlet desteklerinden yararlanamıyoruz. Bu sebeple çırak bana gelmek istemiyor. Bana gelene kadar sanayide çalışmak istiyor. Kuaför olarak eleman bulamıyorum. Bu konuya da el atılabilirse seviniriz tabi” dedi.
“Önce anlatıp sonra uygulayarak gençleri yetiştirmeye çalışıyoruz”
Mobilya ustası Kemal Şahbaz 34 yıldır bu sektörde olduğunu belirtti. Şahbaz sözlerini şöyle sürdürdü: “MESEM’den gelen öğrencilerimiz var. Yardımcı oluyorlar bize, biz de onları yetiştirmeye çalışıyoruz. Alıştırmaya çalışıyoruz. Çocukların geleceğiyle alakalı bilgiler sunuyoruz. Önce anlatıp sonra uygulayarak gençleri yetiştirmeye çalışıyoruz.”
“Bu yaşta işimi elime aldım”
Kaan Şahbaz babasının iş yerinde mobilya ve dekorasyon eğitimi aldığını söyledi. Şahbaz, “Günümüzde usta olmak zor bir iş. Okula üniversiteye gidip de puan alamayıp boş kalanlar var. Ben bu yaşta işimi elime aldım. İleride kendi işimizi kuracağız. Belli bir yaştan sonra üniversiteden çıkıp bu işe girmek biraz geç kalır. Biz erken başladık. Bu iş altın bilezik” dedi.
“Memleketimizi nitelikli insan gücüne kavuşturmak istiyoruz”
Pastacılık üzerine işletmesi bulunan Kenan Doğan 2015’ten itibaren satış yaptıklarını ifade etti. Doğan, “Bulunduğumuz coğrafya nitelikli insan gücünün bulunmadığı bir coğrafya. MESEM’le birlikte yaptığımız programlarda öğrencileri nitelikli meslek edindirmekle ilgili güzel projelerimiz var. Kendi oğlum da MESEM’den okulunu bitirdi, mesleğini eline aldı. Kendisi usta olarak işletmemizde çalışıyor. Şu an MESEM’den 9 tane öğrenci çalıştırmaktayız. İnşallah bu 9 öğrenciyi de nitelikli insan gücüne kavuşturabilirsek memlekette nitelikli iş gücü sağlamış olacağız. İl dışından usta getirmek zorunda kalıyoruz. Memleketteki insanlara bu işi öğretirsek memleket adına çok değerli şeyler yapmış olacağız” diyerek konuya dikkat çekti.
“Askerlikten sonra kendi işimi kurmayı düşünüyorum”
Halil İbrahim Güser 12’nci sınıf öğrencisi olduğunu ve geçen yıl kalfalık aldığını söyledi. Güser, “İşimi seviyorum, güzel bir meslek, gençlere öneririm. 11 yaşımdayken babam beni getirdi, o zamandan beri bu işin içindeyim. Askerlikten sonra kendi işimi kurmayı düşünüyorum. 4 senede diploma, kalfalık, ustalık her şey tamam. Eğitimimi tamamladıktan sonra dünyanın neresine gidersem gideyim orada kapılar açıktır her yerde aynı işi yapabiliriz” dedi.
“İlkokul 5’ten sonra çocuklar sanayiye verilirdi”
Muhsin Ünlüsoy 35 seneyi aşkın süredir usta olduğunu söyledi. Ünlüsoy, “Meslek öğrencileri buraya geliyor okula gidiyor. Geleceğin ustaları inşallah. Kollarına altın bilezik takıyorlar. Bizim çıraklık dönemimizde ilkokul 5’ten sonra çocuklar sanayiye verilir, çırak olurdu. Şimdi 8’i mecburen bitirmesi gerektiği için orada bir sıkıntı var. Ağaç yaşken eğilir. 5’ten sonra çocuk benim yanıma gelirse daha değerli olur, daha çok bilgi aktarımı olur” diyerek eğitim öğretim sürecine değindi.
“Mesleki eğitimde yetişen insanların daha iyi yaşam standartı olacaktır”
Meslekte 44’ncü senesini çalıştığını söyleyen Mehmet Aydın sanatın bu ülkenin geleceği olduğunu düşündüğünü söyledi. Aydın, “Bütün insanların çocuklarını okutmakla beraber sanata da sahip çıkması gerekmektedir. Sanayide veya mesleki eğitimde yetişen insanların gelecekte çok daha iyi yaşam standartları olacaktır” ifadelerini kullandı.
Sorgun İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Öcal “MESEM’de 830 öğrencimiz devam etmekte. 260 tanesi eski binamızda diğer kalanlar yeni binamızda çalışmakta. 9,10 ve 11’nci sınıflara asgari ücretin 3’te 2’si, son sınıflara yarısı tutarında ödeme yapılmakta. Aylık gelen para 4 buçuk milyon civarında. Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için yetişmiş elemanlar için çalışmaktayız” dedi.
(EY-




