Yozgat Bozok Üniversitesi, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Suyumuzun Geleceği Konuşuldu
İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Topluluğu tarafından düzenlenen “Suyumuzun Geleceği” konulu Bilim Kafe buluşması, Bozok Bilim İletişimi Ofisi’nde öğrencilerin ve akademisyenlerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Etkinlikte hem Türkiye’de hem de dünyada suyun stratejik önemi, iklim değişikliğinin mevcut ve gelecekteki etkileri, artan su riski gibi konular konuşuldu.
Su Politikaları ve Sınır Aşan Sular Üzerine Değerlendirmeler
Bilim Kafe’nin ilk bölümünde su politikalarının ulusal ve uluslararası boyutu detaylı biçimde ele alındı. Etkinlik moderatörlüğünü üstlenen İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Topluluk Danışmanı Doç. Dr. Serpil Savcı, suyun yalnızca bir doğal kaynak değil, aynı zamanda ekonomik ve politik açıdan stratejik bir unsur haline geldiğini belirtti.
Katılım sağlayan öğrencilere ulusal su politikalarının gelişimi, küresel ölçekte su yönetimi trendleri ve sınır aşan suların ülkeler arası ilişkilerde nasıl kritik bir rol oynadığına dair bilgiler verildi. Özellikle Ortadoğu ve Anadolu coğrafyasındaki su paylaşımı konularının zaman zaman diplomatik tartışmalara dönüştüğüne dikkat çekildi. Bu çerçevede, sürdürülebilir su kullanımının sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda uluslararası barışın da önemli bir bileşeni olduğu vurgulandı.
İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi
Etkinliğin ikinci bölümünde, Üniversitenin Mühendislik-Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ay söz aldı. Doç. Dr. Ay, iklim değişikliğinin su döngüsü üzerindeki etkilerini somut örneklerle anlatarak kuraklık, aşırı yağışlar ve taşkın risklerindeki artışının önemini ele aldı.
Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan kuraklık eğilimlerinin, su yönetimi politikalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldığı ifade etti. Ay, özellikle tarımsal üretimde su kullanımının gelecekte daha planlı ve teknolojik yöntemlerle yapılması gerektiğini belirtti. Küresel iklim modellerinin, önümüzdeki yıllarda su stresinin daha görünür hale geleceğini işaret ettiğini belirterek suyun sürdürülebilir kullanımının artık ertelenemez bir başlık olduğunun altını çizdi.




