Özgür Düşüncenin Temeli: Cumhuriyet ve Bilim’in Buluşması

Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata, İHH Yozgat Temsilciliği tarafından gerçekleştirilen “Gençlik Söyleşileri” etkinliğinde “İleri Düzey Gelişim için Cumhuriyet ve Bilimin Rolü Üzerine” başlıklı konuşmasıyla dikkat çekti.

AÖF sınav giriş belgesi yayımlandı | 2025 AÖF sınavları ne zaman, saat kaçta?
AÖF sınav giriş belgesi yayımlandı | 2025 AÖF sınavları ne zaman, saat kaçta?
İçeriği Görüntüle

“Cumhuriyet, Bireyin Ülkesinin Kalkınmasına Aktif Katkı Sunduğu Bir Düzendir.”

Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Cumhuriyet fikrinin sadece bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda bireyi sorumluluk sahibi kılan bir fikir dönüşümü olduğunun altını çizdi. Cumhuriyet’in özgür düşüncenin hayat bulduğu bir sistem olduğunu belirten Böyükata, bilimin bu fikir değişiminin itici gücü olduğunu dile getirdi.
“Cumhuriyet, halkın yöneticisini seçip bıraktığı bir şekil değil; bireyin ülkesinin kalkınmasına aktif katkı sunduğu bir düzendir,” açıklamasında bulunan Böyükata, bilimin ve aklın doğru kullanılmasının gelişimin anahtarı olduğunu vurguladı.

Bilimin Toplumsal Değişimdeki Gücü

Yozgat'ta Tarihi Söyleşi Demokrasi, Laiklik Ve Bilim İlişkisi TartışıldıProf. Dr. Böyükata, konuşmasında Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte yaşanan zihniyet değişiminin, Türkiye’nin modernleşme sürecinin başlangıcı olduğunu belirtti. Bilimsel üretimin ve eğitim anlayışının gelişmesiyle birlikte 1933 Üniversite Reformu’nun önemine değinen Böyükata, üniversiteleşme hedefinin uzun yıllar sonra tamamlandığını ancak kalite bakımından hâlâ ilerlenmesi gerektiğini belirtti. Endüstriyel devrimlerden günümüze kadar bilginin toplumlar üzerindeki en güçlü dönüştürücü unsur olduğunu vurgulayan Böyükata, “Bilgi üreten ve onu hayata yansıtan üniversiteler, güçlü toplumların bel kemiğidir” dedi.

“Bilimin Toplumsallaşması, Ülkenin İlerlemesi İçin Zorunludur”

Böyükata, cumhuriyetin, bilimsel merak ve özgür düşüncenin güvenli zemini olduğunu dile getirirken demokrasinin, laikliğin ve bilimsel yöntemin serbestliğinin ileri düzeyde uygulanması gerektiğini vurguladı. Batı dünyasının sahip olduğu değerlere büyük bedeller ödeyerek ulaştığını söyleyen Böyükata, Türkiye’nin bu alandaki ilerlemesini “bilimsel özgürlük bilinciyle” sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi.
TÜBİTAK, TÜBA, TENMAK gibi kurumların bilimin kurumsallaşmasında önemli rol oynadığını belirten Böyükata, “Bilimin toplumsallaşması, ülkenin ilerlemesi için zorunludur” ifadesinde bulundu.

Bilim, Ekonomi ve Toplumsal Refah Konularına Değinildi

Söyleşide bilimsel bilgi üretiminin ekonomik değer yaratmada konusundaki etkisi, araştırma kültürü, Ar-Ge yatırımları, inovasyon ve üniversite–sanayi iş birliği gibi konuları da ele alan Böyükata, bilimsel üretimin sadece akademik göstergelerle değil, toplumsal faydaya dönüşmesiyle anlam kazandığı vurgusu yaptı. Bu noktada araştırma odaklı üniversitelerin gelecekteki saygınlıklarını koruyacağını belirten Böyükata; “Gerçek üniversiteler, yapay zekânın ötesinde fikir geliştirip bilgi üretebilen kurumlardır,” açıklamasında bulundu.
Konuşmasını “Cumhuriyet doğru kullanılan akılla güçlüdür” sözleriyle tamamlayan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, ülkenin geleceğini bilinçli ve sorgulayan gençlerin şekillendireceğini belirtti.

Kaynak: Mustafa Böyükata