Türkiye’nin köklü vakıf üniversitelerinden biri olan İstanbul Bilgi Üniversitesi, kamuoyunu sarsan bir iddia ile gündeme geldi. Küçükçekmece Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Can Holding'e ait onlarca şirkete el konulurken, bu yapılarla ilişkili olan İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin de denetim altına alındığı öne sürüldü. Gelişme, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.
BİLGİ ÜNİVERSİTESİ KİMİN?
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 7 Haziran 1996 tarihinde Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından kurulmuştur. Vakıf üniversitesi statüsünde olan kurum, kamu tüzel kişiliğine sahiptir ancak devlet değil, özel bir vakıf tarafından finanse edilir. Üniversitenin karar alma ve yönetim mekanizması ise vakfın Mütevelli Heyeti eliyle yürütülür.
Üniversite 2010 yılından itibaren ABD merkezli Laureate International Universities ağına dahil olmuş, bu süreçte uluslararasılaşma yönünde adımlar atmıştır. 2019 itibarıyla ise Can Holding, üniversiteye destek veren yapılar arasında yer almaya başlamıştır. Ancak bu durum, üniversitenin doğrudan Can Holding’e ait olduğu anlamına gelmemektedir.
BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NE EL Mİ KONULDU?
Son günlerde yaşanan gelişmelerin ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin, Can Holding’in mal varlıklarıyla birlikte TMSF denetimine alındığı iddia edildi. Üniversite, holdingin doğrudan sahibi değil; ancak Can Ailesi’nin vakfa verdiği maddi destek nedeniyle bu soruşturmanın uzantısı olarak değerlendirmeye alındığı bildirildi.
Resmî makamlarca yapılan açıklamalarda, üniversitenin geçici denetim altına alındığı ve idari işleyişin kamusal kontrolle sürdürülmekte olduğu ifade edildi. Henüz konuya ilişkin kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmamakla birlikte, sürecin detaylarının ilerleyen günlerde netleşmesi bekleniyor.
VAKIF ÜNİVERSİTESİNE EL KONULABİLİR Mİ?
Normal şartlarda vakıf üniversiteleri, özel kanunlar çerçevesinde yönetilir ve doğrudan devlete devredilmeleri mümkün değildir. Ancak yönetici kadroların yargı kararıyla görevden alınması, mütevelli heyet yapısının değiştirilmesi ve bazı denetim mekanizmalarının geçici olarak devlet tarafından üstlenilmesi mümkündür. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında alınan tedbirlerin de bu kapsamda olduğu tahmin edilmektedir.
