Karaca, bütçenin Türkiye ekonomisindeki derinleşen yapısal bozulmanın en somut göstergesi olduğunu belirterek, mali disiplinin çöktüğüne dikkat çekti.
2.7 TRİLYON TL AÇIK BEKLENİYOR
Karaca, hükümetin ekonomik politikalarının yönünü ortaya koyduğunu söylediği 2026 bütçe teklifindeki çarpıcı rakamları paylaştı:
“2026 yılında bütçe giderleri 18 trilyon 929 milyar TL, gelirler ise 16 trilyon 216 milyar TL olarak öngörülmüştür. Bu, bütçede yaklaşık 2 trilyon 700 milyar TL’lik dev bir açık beklendiği anlamına geliyor. Bu açık, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 3,5’i düzeyindedir ve bütçenin sürdürülebilirlik sınırına geldiğini göstermektedir.”
FAİZ YÜKÜ KRONİKLEŞTİ: HER 100 LİRANIN 15'İ FAİZE
Faiz ödemelerinin kronik bir yük haline geldiğini vurgulayan Karaca, durumun ciddiyetini şu sözlerle açıkladı:
“2025 yılında faiz ödemeleri 1 trilyon 950 milyar TL’ye ulaşarak toplam bütçe giderlerinin yüzde 15’ine denk gelmiştir. Yani devlet, her 100 liralık harcamasının 15 lirasını yalnızca faiz ödemelerine ayırmaktadır. Bu tablo, üretimden uzaklaşan, borca dayalı bir ekonomik yapının en açık kanıtıdır.”
VERGİ POLİTİKASI ADALETİ BOZUYOR
Karaca, bütçedeki gelir dağılımının adaletsizliği derinleştirdiğini belirterek vergi politikalarını eleştirdi:
Gelir vergisi artışı yüzde 79 iken, kurumlar vergisi artışı sadece yüzde 28’de kalmıştır.
"Bu durum, yükün büyük ölçüde sabit ve dar gelirli vatandaşların üzerine bindirildiğini göstermektedir. Büyük holdingler vergi muafiyetleriyle korunurken, ücretliler reel gelir kaybı yaşamaktadır."
Karaca, bu yapının dar gelirliden zengin kesime doğru refah transferi yarattığını ve toplumsal barış açısından riskli bir zemin oluşturduğunu ekledi.
BÜTÇE AÇIĞI BEŞ YILDA 15 KAT ARTTI
Son beş yıla ait verilerin bozulmanın hızını gösterdiğini belirten Karaca, 2020'de 176 milyar TL olan bütçe açığının, 2024 itibarıyla 2 trilyon 652 milyar TL'ye yükseldiğini ve açığın beş yılda yaklaşık 15 kat arttığını söyledi.
Karaca, açıklamasını, "Türkiye ekonomisi, üretmeyen ama tüketen, istihdam yaratmayan ama faiz ödeyen bir yapıya dönüşmüştür. Bu tablo, yönetilemeyen bir ekonominin işaretidir. Bütçenin toplumsal refahı artırmak yerine yoksulluğu derinleştiren bir araç haline gelmesi kabul edilemez.” sözleriyle tamamladı. Kaynak : Anahtar Parti Yozgat



