Herkesin doğrusu kendine...
Yanlışı da...
Herkesin bildiği kendine...
Bilmediği de...
Herkesin yaptığı kendine...
Yapmadığı da...
*
Yozgat'ın içerisinde bulunduğu buhranlı durum...
Taraf olmak ile neye taraf olduğunun arasındaki sıkışıklığa bağlı...
Yani.
Sonu görünmeyen.
Ayrışmayı getiren.
Kutuplaşmayı artıran.
Arkadaşı, arkadaşına kırdıran anlayışı hakim kılıyor.
İyi mi?
*
31 Mart'a gidiyoruz.
Yarışı rekabetten çıkarıp.
Savaşa dönüştürmek.
Kime, ne kazandıracak?
Söyler misiniz?
*
Zafer edalarıyla.
İftira.
Karalama.
Bel altı vurmalar.
Kime, ne getirecek?
Söyler misiniz?
*
Seversiniz/sevmezsiniz.
Saygı gösterirsiniz/göstermezsiniz.
Kabul edersiniz/etmezsiniz.
Tahammül edersiniz/etmezseniz.
Lakin.
Süreci inkar edemezsiniz.
Süreci yok sayamazsanız.
*
31 Mart'ı seçim olmaktan çıkarmaya kalkmak...
Toplumsal bölünmeden öteye gitmez.
Ki, bunun yansımalarını görüyoruz.
Asıl tehlike budur.
*
Geniş açı...
Mesele bakışa bağlı...
Dar noktadan bakarsanız, kendinizi görürsünüz.
Kafayı kaldırıp.
Memlekete bakarsanız.
Nereye vardığınızı anlarsınız.
Gerçeklerle yüzleşip.
Çizdiğiniz haritayı.
Yürüdüğünüz yolu değiştirirsiniz.
*
Sanırım.
Yozgat'ın siyasi sorunu da bundan ibaret...
*
Kuru gürültüyle...
Sosyal medya siyasetiyle...
Klavye delikanlılığıyla.
Masa başı siyasi yaklaşımla..
'Yaptım oldu.'
'Ben yaparım.'
'Benim dediğim.'
Mantığıyla hareket edersiniz...
Çevrenizde belli bir kesimden farklısını bulamazsınız...
Dar açıdan öteye de gidemezsiniz.
*
Bazen sessiz kalıp.
İzlemeyi yeğlemek.
Kenara çekilip.
Takip etmek.
Tribüne çıkıp.
Geniş açıyı görmek.
Doğrularla, yanlışları netleştiriyor.
*
Size de tavsiye ederim.
Taraf olabilirsiniz,
Geniş açıya bakmak için.
Bir adım geriye çekilin, yeter.
Anlatabildim mi?