Marmara Bölgesi’nin en önemli içme ve doğal su kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü’nde yaşanan su kaybı, Sakarya kıyısındaki sahil hattında açık biçimde hissediliyor. Yetersiz yağış, küresel iklim değişikliği, bilinçsiz kullanım ve artan su ihtiyacı nedeniyle göl su kotu son yılların en düşük seviyesine geriledi. Su seviyesinin 28,48 metreye düşmesiyle birlikte kıyılarda geniş alanlar açığa çıktı, iskeleler suyla bağlantısını kaybetti, tekneler karaya oturdu. Bu tablo, göl çevresinde faaliyet gösteren esnaf için yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda çevresel bir kaygıya da dönüştü.

Sahil Hattında Gözle Görülen Çekilme
Sapanca Gölü’ndeki su kaybı, özellikle Sakarya tarafındaki sahil bandında net şekilde fark ediliyor. Daha önce suyun iskelelere kadar ulaştığı noktalarda bugün kuru alanlar oluşmuş durumda. Esnaf, gölün bu kadar geri çekildiğine daha önce tanıklık etmediklerini dile getiriyor. Çekilme yalnızca manzarayı değil, sahil boyunca oluşan kirliliği de artırıyor. Suyun geriye gitmesiyle birlikte dipte kalan alanlarda atıklar ve doğal olmayan görüntüler ortaya çıkıyor.
Esnafın Ortak Kaygısı: Göl Yoksa Hayat Da Yok
Sapanca sahilinde hediyelik eşya dükkanı işleten Hüseyin Çavuşoğlu, gölün bölge için taşıdığı öneme dikkat çekerek yaşanan tabloyu endişe verici bulduğunu söyledi. Daha önce bu seviyede bir çekilme görmediğini belirten Çavuşoğlu, gölün yalnızca bir su kaynağı değil, aynı zamanda yaşamın merkezinde yer aldığını vurguladı. Çavuşoğlu, göldeki su kaybının kirliliği artırdığını, doğal güzelliğin kaybolduğunu ve bunun esnafı doğrudan etkilediğini dile getirdi. Gölün beslenmesinin zayıfladığına işaret eden Çavuşoğlu, artan su kullanımının ve kontrolsüz çekimin mutlaka ele alınması gerektiğini ifade etti. Gölle ilgili kişisel deneyimlerini de paylaşan esnaf, göl ekosisteminin ciddi baskı altında olduğunu ve herkesin bu sorumluluğa ortak olması gerektiğini ifade etti.

Turizm ve Ekonomi Üzerindeki Etkiler Büyüyor
Sahil hattında restoran işleten Emre Çetin de Sapanca Gölü’nde yaşanan çekilmenin daha önce görülmemiş boyutta olduğunu belirtti. Geçmişte işletmelerinin önüne kadar gelen suyun bugün metrelerce geride kaldığını anlatan Çetin, iskelelerin işlevini yitirdiğini söyledi. Bu durumun turizm açısından ciddi bir kayıp anlamına geldiğini dile getiren Çetin, gölün cazibesinin azalmasının ziyaretçi sayısına da yansıyabileceğini kaydetti. Göl çevresinde su çekimine yönelik haberleri yakından takip ettiklerini belirten Çetin, bu sürecin kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Gölü besleyen dere ve pınarların zayıfladığına dikkat çeken işletmeci, su kullanımına yönelik kota ve denetim mekanizmalarının gündeme gelmesi gerektiğini ifade etti.
“Topyekûn Mücadele Şart” Çağrısı
Sahil esnafı, Sapanca Gölü’nün korunmasının yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de meselesi olduğunda birleşiyor. Gölün doğal dengesinin bozulmasının hem çevreyi hem de bölge ekonomisini olumsuz etkileyeceği görüşü öne çıkıyor. Esnaf, çözümün tek taraflı değil, devlet kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmasıyla mümkün olabileceğini dile getiriyor. Denetimlerin artırılması, su kullanımının planlanması ve gölü besleyen kaynakların korunması talepler arasında yer alıyor. Sahil hattında bekleyiş sürerken, esnaf Sapanca Gölü için “can suyu” niteliğinde adımların bir an önce atılmasını istiyor.




