Tartışmalar alevlendi.
Mevzu seçimden çıkıp.
Kutuplaşmaya vardı.
Ayrışmalar.
Karşı duruşlar.
Fikir ayrılıkları.
Yerini sert müdahalelere bıraktı.
Vur, kır, parçala.
Anlayış bu.
*
Seçim sürecinin derin yaralar açacak.
Belli...
Siyasallaştırmaya.
'Tek'illeştirmeye.
Lider boyutlu yaklaşımlara ulaştı.
Aynı siyasal yapıda olanlar.
Karşıt görüşle çatışmaya kadar vardı.
Mesele ‘birlik’ten çıktı.
Bütünlüğü bıraktı.
Bölünmeye geldi.
*
Yaşatılmak istenenler.
Ortaya konanlar.
Beklentiye girenler.
Yandaş yaklaşacanlar.
Çıkar gözüyle bakanlar.
'Güç'ten dem vuranlar.
'Güç'le hareket edenler.
Aynı siyasal görüşte olanların.
Farklılaştığının göstergesidir.
Meseleyi bir bakışa çekmek.
Parçalanmaya dem vurmak.
Ne kadar yanlış ise.
Süreçten nemalanmakta o kadar yanlıştır.
*
Siyasal etik.
Siyasal ahlak.
Bunu gerektirir.
*
Mesele siyasal ayrışma değil.
Farklı görüşlerin bir arada bulunmasıdır.
Bunu başarabildiğimiz sürece.
Demokratik kalır.
Seçimi doğru algılarız.
*
Maalesef geldiğimiz nokta.
İç açıcı değildir.
Ürkütücüdür.
Endişe vericidir.
Tehlikelidir.
Düşünülmelidir.
*
Klavye delikanlılığı yapıp.
Kaos ve krizi ortamı isteyenlerde.
Derin sürecin yaralayıcıları olacaktır.
Vebalin ortaklarıdır.
*
Etkisiz elamanların.
Klavye başına geçerek.
Hesap görmeye çalışmaları da...
Kime, ne şekilde katkı sağlamaya çalıştıklarını da herkes biliyor.
*
Niyet...
Samimiyet...
*
Diğer bir nokta.
Siyasal çalışma yaparak.
Halkın yanında boy gösterenlerin.
Kampanya yürütenlerin.
İzlediği yol.
Takındığı tavır.
Hoş olmayan görüntü çıkarıyor.
Tahammülsüzlüğü.
Hoşnutsuzluğu doğuruyor.
Bizden olmayan, yanaşmasın.
‘Farkı düşünen’ gelmesin.
Mantığıyla yapılan çalışma, kazanırken  kaybettiği getirir.
Hele hele ‘toplum’ nazarında ‘bizden’ diye  sımsıkı tutulan siyasetçilerde kendilerine çeki düzen vermelidir.
Toplumu ayrışmaya.
Kutuplaşmaya götürmek yerine.
Daha ılımlı anlayışı sergilemelidir.
*
Anlatabildim mi?