Başlangıcı yapalım.
'Arif olan anlar!'
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
Devam.
*
Yozgat göçe endeksli.
Resmi kurumlar.
Resmi verileri ortaya koyduğunda.
Yozgat şak diye ön sırada duruyor.
Yani, göçüyor.
*
Bir, iki değerlendirme.
Bir, iki hesaplama.
Sonra, aynı tas aynı hamam.
İyi mi?
*
Kafanız karışmasın..
Kaşımaya da çalışmayın.
Benimkisi bir öngörü.
Olmaz mı?
Olur.
Yozgat’ın vekil sayısı düşerse ne olur?
Dedim ya.
Benimkisi öngörü.
*
Hadi bakalım buyrun.
*
Siyaseti yaşam tarzı yapan.
Siyaseti meslek edinen.
Siyasetsiz adım atamayan.
Siyasetle geçinen.
Siyasi düşünüp.
Siyasi gruplaşan.
Siyasi ayrışan.
Yozgat ne kaybeder?
Ha 4 olmuş.
Ha 3..
Ne fark eder?
*
Hatırlayınız.
2011’de 4’e düşerken.
Şöyle bir kıpırdanma olmuş.
Sesler yükselmişti.
Sonra, büyük bir sessizlik.
*
Bugüne gelindi.
Malum, göç sıcaklığını koruyor.
750 binlerden 400 binlere düşen nüfus.
Vekilleri de götürüyor.
Bakın 400’ün altına inmek üzereyiz.
Bir vekil daha gidiyor.
Gidecek.
*
Siz, cümbüşe bakın.
Ayak oyunlarına girip.
Kapalı kapılar ardında birbirini satanlar.
Yüzlerine gülüp.
Arkadan gambazlayanlar.
Acaba bundan sonra nasıl bir yol çizecek.
Sadece üç...
Anlayın.
*
Mevzu vekil sayısı değil elbet.
3, 4, 5, 6...
Önemli olan Yozgat’ın ta kendisi.
Giden.
Kaybeden.
Zarara uğrayan.
Harcanan.
Unutulan.
Sahipsiz bırakılan.
Bozok diyarı...
Büyükşehir için umutlanırken.
Bugün ilçeye dönüşecek noktaya geldi.
İşte.
Tartışılması.
Üzerinde durulması.
Çalışılması gereken budur.
Yoksa.
Vekil ha olmuş, ha olmamış..
*
Makamdakiler Ankara'nın hesabını yaparken.
Ahengi bozarken.
Siyaset hiç edilirken.
Vekil sayısı artmış/düşmüş.
Kime ne?
Anlatabildim mi?