Bugün 8 Mart...
Dünya Kadınlar Günü...
Dünden...
Yarından farkı ne?
Hiç bir şey...
*
Bugün, bir keç kelam.
Güzel söz.
İleriye dönük müjdeler.
Ziyaretler.
Ellere tutuşturulan çiçekler.
Kadınlar gününüz kutlu olsun.
*
Şiddete tepkiler.
Bildik mevzular yani.
*
Hayırlı işler.
*
Mesele ‘kadın’mı?
Asla.
Mesele bakış açısı.
*
Farklı fikirlerle.
Farklı bakışlarla.
Farklı düşüncelerle.
Farklı siyasal çalışmalarla.
Yelpaze genişliyor.
Ama ortak nokta.
Kadın.
*
Yozgat nüfusunun çoğunluğu kadın.
Peki.
Kadının adı var mı?
Yok.
Kadının her alanda olması istenirken.
Bürokratik sistemde kaç kadın var?
Kaçı söz sahibi?
Kadının siyasette olmasına dem vurulurken.
Daha düne kadar İl Genel Meclisinde kadın varken.
Bugün ‘kadın’ın esamesi okunmuyor.
Niye?
Adı var, kendi yok...
*
Kadın, 'kontenjan' olarak bakılıyor.
*
Kadına yönelik hazırlanan projelerin ortak noktasında 'şiddet' var.
İyi mi?
*
Kadınlar gününü kutlamak kolay.
Kadına ‘yer’ vermek zordur.
O yüzden.
Diğer günlerden farklı değildir.
Yarın unutulacaktır.
*
Mesele kutlamak olmamalı.
Temel sorunların çözümüne.
Toplumsal yıkımın önüne geçilmeli.
Kadın şiddet mağduru olurken.
Aile yapısı bozulurken.
Eşitlikten bahsederken.
Gelecek kaygısı duyulmalı.
*
Toplumsal yapıda.
Ekonomik oluşumda.
Yönetimsel bakışta.
Kadının varlığı hissettirilmeli.
Son dönemde artan 'kooperatifleşme' noktasına samimiyetle yaklaşılmalı.
*
Bugün 8 Mart.
Dünya kadınlar günü.
Öyle mi dersiniz?
*
Sizi bilmem ama.
Nüfus çokluğuna sahip kadının.
Yozgat özelinde söz sahibi olmadıkça.
Varlığını hissettirmesi de zordur.
Mantıklı gelmiyor.
*
Oyun bozulmasın diyorsanız.
Kadınlar gününüz kutlu olsun.
*
Anlatabildim mi?