"Çelik yığını demeyin,
Yüreği var trenin,
Dolduğu zaman,
Beni bir trene bindirin."
                               (Yılmaz Göksoy)
Tren deyince akla gelen ilk isimlerden…
Yılmaz Göksoy...
Yüksek Hızlı Trenle alakalı köşe yazısı yazacağım diye konuşurken, daha doğrusu sen yazarsın ben yazarım çekişmesi yaparken..
Gazetemiz köşe yazarlarından Soner Tumgan sağolsun “Sevilay o zaman Yılmaz Göksoy hocamı bir araştır. Yazının içeriğinde mutlaka yer vermelisin, Yozgat’a tren gelmesini çok isterdi çok uğraştı” dedi.
Bugüne yazmak kısmet oldu..
Seçim telaşında sıkıştırmak istemedim..
Yozgat’ta özellikle eğitim camiasında başarılı hizmetleri ile hep anılan Yılmaz Güksoy’u araştırdım..
Tanıyordum ama detaylı araştırmak kısmet olmamıştı..
Araştırdıkça sevdim ve takdir ettim Yılmaz hocamı.
Emek vermiş, uğraşmış, dile getirmiş..
Araştırmış..
Yazmış..
İyi bir eğitimci..
İyi bir araştırmacı ..
Aynı zamanda Yozgat’ın meselelerine gönül vermiş duyarlı bir Yozgatlı..
Yozgat sevdalısı..
Yılmaz hocam, Yozgat’ın yıllardır bir türlü demiryolu güzergâhına alınmaması üzerine Osmanlıdan bu yana yapılan tüm teşebbüsleri arşivlemiş. 
Zaman zaman yazılara taşınmış bu durum..
38 yıllık meslek hayatında çeşitli gazete ve dergilerde Yozgat’ın tarihi, kültürü, arkeoloji ve milli eğitimle ilgili görüşlerini yazan Yılmaz hocam:” Atatürk ve Yozgat” “ Atatürk ve Türk Köylüsü” eserlerinin genişletilmiş ikinci baskılarını yayına hazırlayan, 1985 Kasımında Milli Eğitim Bakanlığınca “ Yılın Öğretmeni” ödülüne layık görülmüş Yozgat’ın yetiştirdiği ender kişilerden biridir.
Yılmaz Göksoy kimine göre Yozgat’ın canlı tarihi..
Kimimiz için eğitimci araştırmacı bir yazar.. 
Kimimiz için iyi bir Yozgat aşığı, “Ayaklı Kütüphane” vasfını kazanmış bir yazarımızdı. 
Araştırmacı kimliği ve hoş sohbetiyle gönüllerde yer etmiş…
Yozgat’ da adım atmadık yer bırakmamış ..
Atatürk Aşığı olarak  tanınır ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Yozgat’a gelişiyle ilgili dergi ve kitaplar yayınlamıştır. 
 *   *   *
Bugün Yozgat’a 14 yıldır konuşulan YHT (Yüksek Hızlı Tren) sonunda  geldi..
Maalesef  Hocama  görmek kısmet olmadı..
7 Haziran 2017 yılında vefat etti.. 
Keşke görseydi demekten alıkoyamıyor insan kendini..
Ama bizler her tren dendiğinde hocamı emekleriyle bir kez daha hatırlayacağız…
 *   *   *
Gelelim asıl konumuza ….
Tren gelir hoş gelir ley ley limi limi ley…
Çoğunuz bilir bu şarkıyı..
Hızlı trenin getirileri elbette var..
Ulaşım rahatlayacak..
Zamandan tasarruf edeceğiz..
Şehir dışından gelmek isteyip de zaman sıkıntısı yaşayanlar için zaman sorunu kalmayacak..
Dışardan gelişler getiriler güzel..
Şimdi başka bir gerçekten bahsedelim..
Yozgat’ta görev yapan memurlar..
Doktorlar..
Öğretim üyeleri..
Ve daha saymayı unuttuğum bir çok meslekten şehir dışından gelenler var..
Yerleşik olarak Yozgat’ta yaşasalar da her hafta şehir dışına çıkmayı tercih etmekte..
Haftasonu burada eğlenecek, gezecek ve sosyal aktivite yapacakları bir yer olmadığından şikayetçi çoğu..
Şimdi daha kolaylaştırdı hızlı tren bu durumu..
Bunu sadece örnek olarak verdim yanlış anlaşılmasın…
Bunun yanında Yozgatlı kardeşlerimizde hafta sonunu Ankara’da geçirmek isteyecek..
Alışverişini oradan yapmak isteyecek..
Bayramda..
Tatilde..
Yeni yılda..
Geniş açıdan baktığımızda durum biraz karışık..
Yozgat’ın esnafının durumu belli..
Haftasonları biraz hareketlenen piyasa tekrar durulacak..
Para akışı dışarıya işleyecek..
Biliyoruz ki kovit esnafıda yordu çoğu dükkanını kapattı..
Zor süreçten henüz çıkamamışken, durum çok parlak gelmedi bana..
Gerçekçi olalım..
İnsanlar Ankara’dan gelip Yozgat’ta alışveriş yapmazlar…
Ama Yozgat’tan sırf alışveriş yapmak için Ankara’ya.. Sivas’a.. Kayseri’ye  gidenler var..
Bu sayı hızlı trenle daha da artacak..
Böyle bir durumda Yozgat ekonomisi daha da gerileyebilir..
Yani hızlı trenin getirdiklerimi fazla,  götürdüklerimi?
Bekleyip zamanla göreceğiz..
Umarım yanılırım…