Adını yazmışlar kulislere…
Fırtınalar düşmüş yüreklere…
Yollarını çizmişler yine…
Emrin olur gülüm emrin olur falan.
*
Geçmiş dönemin seçimleri farklıydı..
Heyecan vardı.
Vekil olacaklar kıpır kıpırdı.
Coşku getirip.
Partilerini ayağa kaldırmışlardı.
Vatandaşları harekete geçirmişlerdi.
Bir orda.
Bir burdalardı.
Gitmedikleri yer.
Çalmadıkları kapı.
Uğrak vermedikleri mekan kalmamıştı.
Programları çakışanlar bile vardı.
Okula başlayan çocuklar gibiydiler.
Ama…
*
Evet.
O ama var ya..
Düşünülmesi.
Birilerinin hesap vermesi gereken.
İnsanları çalıştırıp.
Parti propagandası yaptırıp.
Kriterlerle avutup.
Sonra bildiğini okuyanlar.
Siyasetin havasını bitirdiler.
Fırtınaları tersten estirip.
Kaçan oylara.
Kaybedilen seçmelere mazeret ürettiler.
Yani.
Fırtına doğru eserken.
Siyaseti kendilerine çevirdiler.
Sonuç.
Siyaset bitti...
İyi mi?
*
Bu kez fırtına falan kopmayacak.
Olsa da olur, olmasa da deyip.
Safını belli edenler.
Ya da bir yeri kafasına koyanlar.
Veyahut partisine partisine sahip çıkmak isteyenler.
14 Mayıs hesabını yapmaya başladı.
Ötesi yok.
Beklenti de.
Umutta yok.
Fırtına koparacak istek hiç yok.
Anlayın.
*
Merak ediliyor elbet.
Listeler nasıl olacak?
Ayak oyunlarını.
Kapalı kapılar arkasındaki hesapları.
Çıkarları.
Menfaatleri.
Egoları bir kenara korsanız.
Liste elinizde.
Algı operasyonu anlayışı ile.
İnsanları yönlendirmek bile.
Artık demode oldu.
Sonuç getirmez hale geldi.
Yine de yapılıyor.
Yapılsın.
Fakat.
Fırtına koparacak değil.
Biline.
*
Peki, fırtına nasıl kopar?
Siyaset ince hesap gerektirir.
Eğer, birileri kendi ayağını kaydırmak.
Kendi gücünü yok etmek istiyor ise.
Liste üzerinde oynayacaktır.
Ortam buna müsait olmadığından.
Böyle bir anlayışa girenler.
Asıl fırtınayı koparacaktır.
*
Ne demiş Kayahan.
Gönül acılar çeker yalnız başına
Yeter bu kadar yeter
Yarim bu günahların kalmaz yanına
Mevlam adamı yakar..
*
Anlatabildim mi?