Sonbahar mevsiminin kıyıda köşede kalmış ama en etkili meyvelerinden biri olan muşmula, ne yazık ki hak ettiği ilgiyi bir türlü göremiyor. Oysa içerdiği zengin vitamin ve mineraller sayesinde adeta doğanın sunduğu doğal bir ilaç. A ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, demir, fosfor ve potasyum açısından da oldukça zengin. Özellikle Karadeniz ve Marmara bölgelerinde bolca yetişen bu meyve, çiğ olarak tüketildiğinde ya da çayı yapıldığında birçok sağlık sorununa karşı koruma sağlıyor.
Muşmulanın az bilinir olması, buruk tadı ve olgunlaşana kadar bekleme gerektirmesi nedeniyle genellikle raflarda arka planda kalıyor. Oysa doktorlar, bu meyvenin düzenli tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, sindirimi düzenlediğini ve metabolizmayı desteklediğini belirtiyor.
Böbrek ve karaciğer dostu: Günde 7 adet yeterli
Uzmanlar, her gün 7 adet muşmula tüketmenin böbrekleri ve karaciğeri destekleyici etki sunduğunu vurguluyor. Antioksidan özellikleri sayesinde vücudu toksinlerden arındırıyor ve özellikle böbreklerin temizlenmesine katkı sağlıyor. Bunun yanı sıra, içerdiği flavonoidler ve fenolik bileşiklerle karaciğer fonksiyonlarını destekliyor, zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor.
Beyin sağlığı açısından da olumlu etkileri bulunan muşmula, hücre yenilenmesini destekliyor. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: muşmulanın çekirdekleri siyanür öncülü bileşikler içerdiğinden çekirdekleri asla çiğnenmemeli veya yutulmamalı.
Sindirimi düzenler, kilo vermeye yardımcı olur
Lif bakımından oldukça zengin olan muşmula, bağırsak hareketlerini artırarak sindirimi destekliyor. Bu yönüyle de zayıflamak isteyenlerin diyet listelerine rahatlıkla ekleyebileceği bir meyve olarak öne çıkıyor. Özellikle kabızlık sorunu yaşayanlar için doğal bir çözüm sunuyor.
Muşmula çayı da bu alanda dikkat çeken bir alternatif. Bir litre kaynamış suya bir avuç doğranmış muşmula ekleyerek hazırlanan bu çay, süzüldükten sonra süzme balla tatlandırılarak günde üç kez içilebilir.
Ne zaman ve nasıl tüketilmeli?
Muşmulanın hasadı ekim sonu ile aralık ayları arasında gerçekleşir. Ancak meyve tam olgunlaştığında, yani kahverengi ve yumuşak hâle geldiğinde tüketilmelidir. Yeşil ve sert muşmulanın tadı hem acıdır hem de mideyi zorlayabilir. Bu yüzden aldığınız muşmulayı birkaç gün bekletip yumuşamasını sağlamak, hem lezzeti hem de sindirimi açısından daha uygundur.
Günlük olarak birkaç adet tüketmek yeterlidir. Aşırı tüketim ise bazı kişilerde mide hassasiyetine neden olabilir. Her doğal ürün gibi, muşmulayı da dengeli tüketmek gerekir.





