Batman’ın Hasankeyf ilçesine bağlı Kayıklı köyü, Türkiye’de eğitimin dönüştürücü gücünü en yalın haliyle ortaya koyan yerleşimlerden biri olarak dikkat çekiyor. Dicle Nehri kıyısında, yıllarca ulaşımın sallarla sağlandığı, güvenlik gerekçeleriyle boşaltılan ve büyük göçler veren bu küçük köy; bugün onlarca doktorun, yüzlerce öğretmenin ve pek çok farklı meslek grubundan uzmanın çıktığı bir eğitim yuvası olarak anılıyor. Birleştirilmiş sınıflı köy okulunda başlayan yolculuk, yatılı okullarda devam etti. Zorluklar, Kayıklı çocukları için bir engel değil, aksine güçlü bir motivasyon kaynağına dönüştü. Ortaya çıkan tablo ise adeta bir eğitim mucizesi.
Zorlu Coğrafyada Başlayan Eğitim Yolculuğu
Kayıklı köyü, geçmişte Siirt merkeze bağlıyken Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı’nın yapımının ardından 2017 yılında Batman’ın Hasankeyf ilçesine bağlandı. 1993 yılında güvenlik gerekçesiyle boşaltılan köy, o dönemde yaklaşık 130 hane ve 550 nüfusa sahipti. Dağlarla çevrili, bir yanı Dicle Nehri olan köyde ulaşım büyük bir sorundu. Çocuklar, eğitimlerine devam edebilmek için nehirden sallarla geçerek uzun ve meşakkatli yollar aştı.
Tarımsal faaliyetlerin sınırlı olduğu, fıstık ve sarımsak dışında önemli bir gelir kaynağı bulunmayan köyde aileler, tüm imkânsızlıklara rağmen çocuklarını okutmak için büyük fedakârlıklar yaptı. Birleştirilmiş sınıflı okulda alınan temel eğitim, Siirt ve çevre illerdeki yatılı okullarda sürdü. Devletin sunduğu yatılı eğitim imkânları, Kayıklı çocukları için adeta bir çıkış kapısı oldu.
Küçük Bir Köyden Büyük Başarılar
Yaşanan zorluklar, Kayıklı köyünde eğitime olan inancı daha da güçlendirdi. Son 20 yılda köyden 53 doktor, yaklaşık 100 sağlık personeli, 20 avukat, 150 öğretmen ve çok sayıda mühendis yetişti. Bugün sadece 30 hanesi ve yaklaşık 120 nüfusu bulunan köyde okulda eğitim verilmiyor. Bunun nedeni ise köylülerin çocuklarını daha iyi eğitim alabilmeleri için il merkezlerine göndermesi.
Kayıklı Köyü Muhtarı Müslüm Bulat, geçmişte tüm öğrencilerin yatılı okullarda okuduğunu hatırlatarak, köyden çıkan başarı hikâyeleriyle gurur duyduklarını söylüyor. Bulat’a göre bu başarıda, öğrenciler arasındaki tatlı rekabetin ve büyüklerin küçükler için iyi birer rol model olmasının payı büyük. Geçtiğimiz yıl üniversite sınavını kazanan iki öğrencinin tıp fakültesine yerleşmesi de bu zincirin kopmadığını gösteriyor.
“İmkânsızlıklar Engel Değil, Motivasyon Oldu”
Kayıklı köyünden çıkan ilk doktorlardan biri olan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Mehmet Beşir Yıldırım, eğitime ulaşmanın köy halkı için ne kadar değerli olduğunu vurguluyor. Birleştirilmiş sınıfta başlayan eğitim hayatının yatılı okullarda şekillendiğini anlatan Yıldırım, ulaşım zorluklarının kendilerini yıldırmadığını, aksine daha çok çalışmaya ittiğini söylüyor.
Benzer bir hikâye de İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Selim Mamiş’e ait. Sekiz çocuklu bir ailenin ferdi olarak yokluk içinde büyüdüğünü anlatan Mamiş, iki aileyle paylaşılan küçük bir evde geçen yıllara rağmen eğitimin hiçbir zaman geri plana atılmadığını ifade ediyor. Ona göre Kayıklı köyü, imkânsızlıkların eğitimin önünde gerçek bir engel olmadığının en somut örneklerinden biri.
Batman İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Ciğer de Kayıklı köyünü, zorlu şartların nasıl aşılabileceğini gösteren örnek bir model olarak tanımlıyor. Köyden çıkan doktorlar, öğretmenler ve akademisyenlerin, bugün ülkenin dört bir yanında hizmet verdiğini hatırlatan Ciğer, Kayıklı’nın eğitimde ilham veren bir başarı hikâyesi olduğunu dile getiriyor.



