Yozgat’ta mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve beklenen kar yağışının gerçekleşmemesi, özellikle tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan yurttaşları endişelendirmeye başladı.
Sorgun ilçesine bağlı Araplı Kasabası'nda yaşayan üreticiler hem tarlalarını hem hayvanlarını susuzlukla baş başa bırakmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bölgede yıllardır çobanlık yapan Mustafa Bükücü’nün sözleri, kuraklığın günlük yaşam üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Kar Yağmıyor, Nehirler Kuruyor
Yozgat genelinde ve özellikle Araplı Kasabası’nda bu yıl beklenen kar yağışı henüz gerçekleşmedi. Bu durum yalnızca toprağın suya doymasını değil, aynı zamanda yer altı su kaynaklarının da beslenmesini engelliyor.
Önceki yıllarda çağlayan nehirlerin bu kış kurumuş olması, üreticiler için ciddi bir uyarı niteliğinde. Kuraklıkla birlikte gelen iklim değişikliği belirtileri her geçen gün daha görünür hale geliyor.
Çiftçiler, mevsimlerin artık tanınmaz hale geldiğini ve bu değişime uyum sağlamakta zorlandıklarını dile getiriyor.

Tarla Fareleri Çoğaldı, Tarlalar Delik Deşik
Kuraklık yalnızca su kaynaklarını değil, ekosistemi de etkiliyor. Toprak yeterince nemlenmediği için tarla farelerinin popülasyonunda artış yaşandığı bildiriliyor. Çiftçiler, tarlalarda oluşan deliklerin ve zararların her geçen gün arttığını ifade ediyor.
Özellikle buğday ve arpa ekili alanlarda köklerin zarar gördüğü, verim kayıplarının şimdiden baş gösterdiği aktarılıyor. Nem eksikliği nedeniyle toprağın sertleşmesi, tarımsal faaliyetleri de zorlaştırıyor.

Su Sorunu Hayvancılığı da Vurdu
Araplı Kasabası’nda 40 yıldır çobanlık yapan Mustafa Bükücü, yaşadığı zorlukları şu sözlerle dile getiriyor:
“Eskiden onuncu ay der demez kar yağardı. Şimdi ise bırak karı, su bile bulamıyoruz. Hayvanlar susuz kalıyor, evlere susuz dönüyorlar. Urgan bükülecek kendir bile kalmadı. Toprak bile nefes alamıyor artık.”
Bükücü’nün bu ifadeleri, yalnızca iklimin değil, kırsaldaki yaşam koşullarının da ne denli değiştiğini gösteriyor. Su sorununun devam etmesi halinde, hayvanların beslenmesi kadar sağlığı da ciddi biçimde tehdit altında kalabilir.