Aydoğmuş, terörle mücadelenin devletin vazgeçilmez bir görevi olduğunu vurgularken, Abdullah Öcalan’a meşruiyet kazandırabilecek her adımın ülkenin değerleriyle bağdaşmadığını ifade etti. Tartışmaların yeniden gündeme taşınmasının toplumda haklı bir rahatsızlık yarattığını söyleyen Aydoğmuş, sözlerinin merkezine 'ahlak ve onur' vurgusunu yerleştirdi.
Bu Mesele Milliyetçilik Değil, Ahlak Ve Onur Meselesidir
Aydoğmuş, bazı siyasi çevrelerde dillendirilen İmralı’ya yönelik girişimlerin kabul edilemez olduğunu dikkat çekerek, konunun yalnızca ideolojik bir tartışma gibi görülmesine karşı çıktı.
Aydoğmuş açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
İmralı’ya karşı durmak bir milliyetçilik meselesi değildir; bu, ahlakın, vicdanın, onurlu bir duruşun ve vatan-millet bilincinin gereğidir. İmralı, söyleyeceğini zaten masadaki muhataplarına söylemiştir. Bundan sonrası terör örgütüne meşruiyet kazandırmak olur. İmralı’ya gidenleri tarih asla affetmez.
Öcalan’a rol açma çabaları gerçeklikten kopmuştur
Bazı odakların Öcalan’a yeniden alan açmaya yönelik çabalarını eleştirerek bu yaklaşımların toplumsal karşılığı olmadığını dile getiren Aydoğmuş konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi:
Bu zihniyet artık siyasetle değil, gerçeklikle bağını koparmış durumda. Birileri ‘önder’ dese de Öcalan terörist başıdır. Ülkenin geleceği, terör örgütlerinin ve onların elebaşlarının sözleri üzerinden şekillenemez. Bu milletin iradesi terörün muhatabı olamaz.
Muhatap Devlet Kurumlarıdır
Aydoğmuş, terörsüz bir Türkiye hedefinin ortak bir ideal olduğunu ancak bunun yolunun terörle müzakere değil, kararlı mücadeleden geçtiğini açıklamasında belirtirken devamında ise şu şekilde konuştu:
Terörsüz bir Türkiye için mücadele edelim; ancak muhatap asla terörist başı olamaz. Muhataplar masadaki komisyondur. Kim ne derse desin, bu ülkenin değerleri adına böyle bir meşruiyet kabul edilemez.
Aydoğmuş, terörle müzakere değil, kararlı mücadele çağrısında bulundu.




