“Bir zulme engel olamıyorsanız onu duyurun.” düsturuyla aldım kalemi bugün elime.
Yüreğimde tarifsiz bir yangın, aklımda Gazze’nin yalnızlığı, kafamda ise deli sorular var.
Vicdanını yitirmemiş, kalbi kaskatı kesilmemiş sessiz kitlelere soruyorum!
Sizce Dünya mı işgal altında yoksa Gazze mi?
Yine bu zalimliğe karşı Dünya mı uyuyor, yoksa uyuyan dünyaya karşı uyanık olan sadece Gazze mi?
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyen, zalimin tutsaklığına boyun eğen dünya eli kanlı katil sürüsü İsrail’in zulmüne çanak tuttukça Allah’ın gazabı da o denli şiddetli olacak hiçkuşkusuz.
İman ederiz ki; “Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.”
Ve muhakkak ki inananlar mutlak suretle galip gelecektir.
O yüzden görüyoruz ki dünya ölüm uykusunda iken bir avuç inanan müminler Allah’ın zaferi için suskun inananları uyandıran, farklı inanışlardaki milyonların yüreğine İslam sıcaklığını doğuran bir kutlu direnişin mucizesini gösteriyorlar.
Yaşadıkları coğrafyayı attıkları bombalarla mezar eden Siyonistlere karşı Gazze’nin bu kutlu direnişi başka neye hikmet olacak ki!
Katil İsrail’in zulmü arşı titretirken, Gazze halkının ölümü öldüren, hakikatin kuvvetini suskun dünyaya gösteren bu duruşundaki motivasyon başka neyle izah edilebilir ki!
Evet küffara karşı inananlar mutlak suretle galip gelecektir.
Hilalin gölgesi tüm insanlığı sımsıkı saracaktır.
Dünya bu zalimlik, bu katliam karşısında sessiz kalsa da “Allah bize yeter!” diyen Filistinlilerin Yüce Rabbim yardımcısı olsun.
***
Ne dersiniz dünya usul usul uyanıyor mu sizce?
Peki bu uyanışın, bu ölü toprağının vicdan sahiplerinin üzerinden kalmasına vesile olan kim ola?
Bu örgütlü kötülüğe karşı tek kalsam da mücadelemi sürdüreceğim diyerek her platformda Hilalin Bayrağını en ön safta dalgalandıran bu cesur kişi kimdir sizce?
Dışarıda ülkesinin başına çomak örenlere, içeride işbirlikçilerin kirli muhalefetine rağmen Hakkı ve Hakikati haykıran; dudaklarından dökülen her sözle adeta Filistinlilere bir nebze de olsa nefes olan diriliş meşalesinin taşıyıcı bu yiğit kimdir acaba?
Malumun ilanı artık uzun yıllardır süre gelen son dönemde de soykırıma varan İsrail’in zalimliğine karşın maalesef uyuyan, bu örgütlü kötülüğe boyun eğen, boyunduruğuna giren bir Dünya ile başbaşayız.
Lakin bu suskunluğa karşı; “Tüm Dünya arkasını dönse bile Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz.” diyen bir Türkiye ve bir Recep Tayyip Erdoğan var.
Sayın Cumhurbaşkanımız İsrail zulmüne karşı tıpkı iman gücüyle direnen Gazzeliler gibi dimdik mücadelesini sergiliyor.
Bu örgütlü kötülüğe karşı Sayın Cumhurbaşkanımız suskun dünyanın vicdanı olarak her platformda Filistinlilerin davasını uyuyan, tutsak edilen, vurdumduymaz davranan ülkelere duyurmaya devam ediyor.
Henüz önceki gün mazlumların gür sesi olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler toplantısında dünyanın gözünün içine baka baka İsrail’in soykırımını kalbi kaskatı kesilmiş devlet ve hükümet liderlerinin yüreğine bir hançer gibi saplarcasına konuştu.
Sayın Cumhurbaşkanımız devlet olarak sahada varlık göstererek, aynı zamanda platformlarda konuşa konuşa İsrail’in katilliğini insanlığın zihnine adeta mıh gibi çaktı.
Hiçbir sözün boşa edilmediğini bir kez daha dünyaya gösterdi.
Dili, dini, ırkı aynı olmasa da yüreği bu acı soykırıma dayanmayan milyonlar şimdilerde sokaklarda İsrail’e karşı ses yükseltiyor.
İnşallah sonu Filistinliler için hayrolacak.
Zalim İsrail dünyada kalbi, yüreği sıcak olan milyonların ahını alırken, Filistin elbette özgür kalacak.
***
Evet biz inananlar suyla abdestle almadık, şimdi kanla aldırıyorlar.
Kim olduğumuzu, köklerimizin neye dayandığını hatırlama vakti gelmedi mi?
Bir zincirin halkası gibi bu örgütlü kötülüğe karşı sımsıkı sarılmanın zamanı değil mi?
Evet tamda zamanı...
Anam Babam usulüne dönmekle başlayabiliriz mesela.
Katil İsrail’in seni, beni, onları saran sarmalayan o ekonomik gücünün zincirini kırmak için çabalayabiliriz.
Maddenin büyüsünden çıkıp maneviyata yönelerek maskelenmiş kirli yüzleri açığa çıkarabiliriz hep birlikte.
O halde diyorum ki; “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz."(Âl-i İmran, 3/139)
İnanan her bir kardeşime selam olsun.
Kalın sağlıcakla..