Bir ara kaleme almıştım...

Yinelemekte fayda var.

Yozgat'ın potansiyeline dem vururken.

O potansiyelleri hiç etmek neyin, nesi...

**********

Yozgat’ın gerçeği bu.

*********

'Arif olan anlar!'

********

Birilerinin ‘intikam’

Birilerinin ‘bencil’

Birilerinin ‘egoist’

Birilerinin ‘çıkar’

Birilerinin ‘menfaat’

Birilerinin ‘yalakalık’

Birilerinin ‘yandaşlık’

Birilerinin ‘işgüzarlık’

Birilerinin ‘yamanma’

Birilerinin ‘akil adamlık’

Birilerinin ‘ağam, paşam’ mantığıyla hareket ettiği kentin durumu manidar olsa gerek.

Her şeyi saydık.

Kim kaldı diyeceğiniz.

Haklısınız.

Kim kaldı ki.

Memleketi düşünen.

Kim kaldı ki.

Toplumu düşünen.

Kim kaldı ki.

Geleceği planlayan.

Kim kaldı ki.

Kente ufuk çizen.

Kim kaldi ki.

Dedikodu ve şikayet mekanizmasına inat, mücadele eden.

Kim?..

*******

Kimse kusura bakmasın.

Zihniyet değişikliği olmadan.

Beyin fırtınası yapılmadan.

Hantal yapı ortadan kaldırılmadan.

‘Yalakalık’ anlayışı yıkılmadan.

Bu kentin gelişini.

Kalkınmasını.

Potansiyelini düşünmek anlamsız kalır.

Yıllardır kaynakların atıl kalması.

Kentin içine gömülmesi.

Çanak içerisine hapsedilmesi.

Bundan değil midir?

Gerçekten bu şehri.

Bu şehrin insanlarını düşününler varsa.

Zihniyet değişikliğine imkan vermeleri lazım.

Yani.

‘Bizden’dir.

‘Yakınımız’dır.

‘Ahbabımız’dır.

‘Bizim cenah’tandır.

Anlayışlarını bitirmeleri.

Kaldırmaları gerekir.

Aksi takdirde.

Yozgat’ın gelişiminden bahsetmek doğru bir yaklaşım değildir.

Yozgat severi gösterilmeye çalışmakta gerçekleri yansıtmaz.

***********

Kendi rahatsızlıklarını başkaları üzerinden yürütmeye çalışmak...

Hedef sapıtmaktan.

Yanıldığından.

Algıdan.

Yanlıştan.

Farklı bir şey değildir.

********

İş yapabilmek.

Yönetebilmek.

Beceri ister.

Herkes idareci olabilir.

Ama...

Lider olamaz.

*

Rahatsızlık sadece kılıf...

Anlatabildim mi?