İçimizdeki İrlandalılar mevzusu var ya.
Bir ara moda idi.
Bugün de...
Başarı yakalandı mı?
Açıklamanın başı hazırdı.
İrlandalılara rağmen.
Bugünde aynı.
Ama biraz farklı.
Bizim İrlandalılar yüzsüz.
Bilin.
*
Oturup konuşursunuz.
Yanlışları.
Hataları.
İşgüzarlıkları.
İş bilmezleri.
Anlatırsınız.
Dinlerler.
Haklısın demeye getirip.
Düzeltme adına ‘not’lar alırlar.
Lakin.
Aynı tas aynı hamam.
Niye böyle?
*
Yozgat’ın halinin, hal olmadığını söylüyoruz.
Haklısın diyen var.
Tasdik edip.
Yapılması gerekenleri sıralayanlar da var.
Yozgat boşa kürek sallıyor diyoruz.
Doğru deyip.
Destekleyenler var.
Ama.
Kimse çıkıp, niyesinden bakmıyor.
Toplumun geneli benzer fikir üzerinde birleşmişse.
Ki öyle görünüyor.
Kimsenin de çıkıp ahkam kesmesine hakkı yok.
Şikayetçi olamaz.
Serzenişte bulunamaz.
*
Nereye gidiyorsun dedik ya.
Yozgat’ın nereye gittiğini anlayan beri gelsin.
Eğitimden başlayarak.
Spordan ilerleyerek.
Turizmden basamak yaparak.
Sağlıktan bakarak.
Ekonomiden çıkış hedefleyerek.
Ayrışma anlayışıyla.
Makam sevdasıyla.
Kutuplaşma zihniyetiyle.
Bir yerde kalınacağı beklenemez.
Yozgat’ın geldiği yerde burasıdır.
Maalesef.
İçimizdeki İrlandalılar da bu bakışla.
Bundan mutlu kalıp.
İş yürütmenin dayanılmazlığındalar.
*
Her geçen gün geriye gitmek.
Onlar için.
Bir anlam taşımasada.
Yarın ‘varacakları’ yerde.
Bugün dizayn etmeye kalktıkları Yozgat’tan farklı olmayacaktır.
Görün.
*
Neler gördük?
Bir müdür çıkar.
Başkasının yaptığı çalışmayı kendisne mal eder.
Bir müdür çıkar.
Tesislerin kapılarını kilitler.
Bir müdür çıkar.
Yapılacak yatırıma ‘ne gerek var’ der.
Bir müdür çıkar.
Başkalarının talimatlarıyla iş yürütür.
Birileri de bunları izlemekle yetinir.
*
Söylenecek çok şey var.
Ama kime?
Nasıl?
İrlandalılardan girdik ya.
Bizde o kadar çok ki.
Hangisini yazacağız.
Bilmiyorum.
Anlatabildim mi?