Dünyanın oluşması ile beraber ortaya çıkmış olan ve geçmişi bir yaşam bulgusundan daha eskiye dayanan, bununla birlikte normal bir sıcaklık ve basınç altında sıvı halde bulunan renksiz, kokusuz ve tatsız bir maddedir. Su, yerine başka bir şeyin konulamayacağı doğal bir kaynaktır. Yaşam döngüsü için önemli olduğu kadar su, vücudumuz için de hayati bir öneme sahiptir. Su içeriğinde bulundurduğu sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve fosfat gibi vücut için önemli olan mineralleri içermekle beraber, oksijenden sonra insan hayatı için en önemli ihtiyaç kaynağı olarak bilinmektedir. İnsan vücudunda; kanın %83’ü, kemiklerin %22’si, beyin ve kasların %75’i sudan oluşuyor. Ter, göz yaşı, tükürük, idrar vb. vücut sıvılarının üretiminde, vücuttaki toksik maddelerin atılmasında, suda eriyen mikro ve makro besinlerin emiliminde, eklemlerin ve gözlerin kayganlaşmasında, vücut ısının düzenlenmesinde su, etkin bir role sahiptir.
Suyun vücudumuza sağladığı bazı faydalardan bahsetmek gerekirse;
Bağırsak sağlığı için önemlidir. Posalı besinler ve bol su tüketimi sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına etki eder. Yetersiz su tüketimi, bağırsak hareketlerinin azalmasına neden olarak sindirimi yavaşlatır ve kabızlığa neden olur. Kabızlık ve hazımsızlığı önlemekle beraber sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlamak ve diyetinizi desteklemek için yeterli su tüketimi oldukça önemlidir.
Su karaciğer ve böbrekteki toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Yetersiz su tüketimi sonucu doğal besinlerden gelen mineral ve vitaminler hariç dışarıdan aldığımız gıda takviyeleri, besinlerin içeriğinde bulunabilen ağır metal kalıntıları, gıdalardan vücuda geçen pestisit kalıntıları veya ilaçlardan kalan toksik maddeler vücuttan atılamaz. Bu durum karaciğer hasarlarına veya böbrek taşlarının oluşmasına, böbreklerdeki nefronların azalmasına, idrar çıkışının azalmasına, idrar yoğunluğunun artmasına ve bu organların düzgün çalışmamasına neden olur. Karaciğer ve böbrek sağlığını korumak için yeterli su tüketimi elzemdir.
Eklem ağrılarına iyi gelir. Eklemlerimiz arasında bulunan sıvının bileşeninde su bulunmaktadır. Yeterli miktarda su tüketilmezse eklem aralarındaki sıvı ve iki eklem arasındaki kayganlık azalır. Bu durum ise en hafif olarak eklem ağrılarına, yürürken veya hareket ederken eklemlerden ses gelmesine ya da en ağır olarak iki eklemin birbirine sürterek kemiklerin aşınmasına ve kalıcı eklem bozukluklarına neden olabilir. Hafif ya da ağır eklem rahatsızlıklarına maruz kalmamak için yeterli su tüketimi en basit yöntemdir.
Kas kütlesi fazla olan bireylerde kas ağrılarına ve spor sonrası oluşabilecek kramplara iyi gelir. Vücutta kas kütlesi arttıkça, bedenin su ihtiyacı da artış göstermektedir. Yeterli miktarda su tüketimi ise oluşabilecek kas komplikasyonlarının önüne geçmekte fayda sağlayacaktır.
Cildi güzelleştirir. Yetersiz su tüketimi sonucunda cilt kurumaya başlar ve terleme azalır. Ciltte kuruma ve pullanma görüntüleri ortaya çıkarken, aynı zamanda cilt elastik yapısını da kaybetmeye başlar. Bu durum ise cildin erken yaşlanmasına neden olur. Suyun yeterli tüketimi ise bu olası olguları ortadan kaldırır ve yeterli su tüketen kişilerin ciltleri sağlıklı bir görüntüye sahip olur.
Organların düzenli sağlıklı çalışması için suya ihtiyacı vardır. Suya ihtiyacı olan organlardan biri de beyindir. Uzamış susuzluk sonucunda beyin normal işlevlerini yerine getirmekte zorlanır ve unutkanlık, dikkat eksikliği, algılamada zorluk, harekette azalma ve duygusal olarak sinirlilik hali görülebilir. Beynin fonksiyonlarını düzgün yerine getirebilmesi için yeterli su tüketimi oldukça elzemdir.
Her birey günlük su gereksinimini 35 mL x vücut ağırlığı (kg) formülünü kullanarak basitçe hesaplayabilir. Su tüketiminin yeterliliğini İdrar renginizin değişmesinden takip edebilirsiniz. İdrar renginiz koyulaşmış ise yeterli su tüketmiyorsunuz demektir.
Suyu sağlığımız için tüketirken ne kadar çok, diğer ihtiyaçlarımız için tüketirken ne kadar az tükettiğimize dikkat etmek ve geleceğin mirasını korumak dileği ile. Su içmeyi hatırlayın.