Burdur’un Karamanlı ilçesinde yaşayan 76 yaşındaki Hasan Balar, neredeyse ömrünün yarısını geleneksel motiflerle bezeli bastonlar, su kabakları ve ahşap plakalara adamış bir usta.
Türk Kültürünü Bastonlara Taşıyan Ustalık Yolculuğu
Balar’ın 29 yıl önce başlayan serüveni, aslında Zonguldak’ta yaptığı bir ziyaret sırasında fark ettiği Devrek bastonuyla filizlenmiş. El sanatlarına ve özellikle resimle uğraşmaya küçük yaşlarda merak salan Balar, o gün gördüğü baston işçiliğinden yola çıkarak kendi kültüründen izler taşıyan bir üretim biçimi geliştirmeye karar vermiş. Bugün ise her bir eseri, Türk kültürünün izlerini taşıyan özgün bir hatıra gibi özenle ortaya çıkıyor. Usta, yaptığı işlerin hem kendisine huzur verdiğini hem de gençlere ilham olmasını umduğunu söylüyor.
Gördüğüm Devrek Bastonu Hayatımın Yönünü Değiştirdi
Hasan Balar, oğlunu ziyaret ettiği Zonguldak’ta ilk kez Devrek bastonunu yakından gördüğünü ve bu anın kendisi için bir dönüm noktası olduğunu anlatıyor. O gün sokaklarda dolaşırken gençlerin, kadınların, yaşlıların aynı uğraş etrafında birleştiğine tanık olmuş. Baston yapımının sadece bir zanaat değil, bir kültür taşıyıcısı olduğunu fark ettiğini belirten Balar, memleketine döndüğünde kendi motiflerini bastonlara işleyip işleyemeyeceğini merak ederek denemeye başlamış. İlk denemeler hatalarla dolu olsa da zamanla eline alışmış; çizdiği figürler, oyduğu desenler daha özgün bir yapıya kavuşmuş. Bugün baktığında, her eserinin kendi yolculuğunun bir parçası olduğunu dile getiriyor.
Geleneksel Motifler Her Bastonda Yeniden Hayat Buluyor
Hasan Balar’ın bastonları, sadece birer kullanım eşyası değil; Türk kültürünün çeşitli dönemlerinden izler taşıyan küçük birer sanat eseri gibi. Anadolu’nun yöresel figürleri, halk kültürüne ait simgeler ve ustanın kendi yorumları her bastonda yeniden şekilleniyor. Balar, hiçbir eserinde aynı işlemeyi tekrar etmediğinin altını çiziyor. Her bastonun kendine özgü bir ruhu, kendine özgü bir desen dili olduğunu söylüyor. Bu nedenle, ortaya çıkan her ürün hem koleksiyon değeri taşıyor hem de bölgenin kültürel hafızasına katkı sunuyor. Geleneksel motiflerin uzun kuyruklu desenlerle birleştiği bu çalışmalar, ustanın elinde yeni bir form kazanıyor.
Huzur Buluyorum, Gençler De Bu Mesleğe Yönelmeli
Balar, yaptığı işin kendisine sadece üretme mutluluğu değil, aynı zamanda bir tür terapi etkisi sunduğunu ifade ediyor. Ahşapla uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğini, desenleri işlerken adeta nefes aldığını anlatıyor. Gençlere de el sanatlarına yönelmeleri çağrısında bulunan Balar, bu tür geleneksel üretimlerin hem kişiyi geliştirdiğini hem de kültürü geleceğe taşıdığını vurguluyor. Ona göre bu meslek, sabır ve emek istese de sonunda ortaya çıkan iş insana büyük bir tatmin duygusu veriyor.




