Bazen boğazının düğümlenir.
Sessiz çıkaramazsınız.
Bağırmak istersiniz.
Avazınız çıktığı kadar.
Ama... Sessizlik...
Yüreğe düşen acı...
Yakar, bitirir...
Göz yaşlarınız kurur/akmaz.
Yaşlar yüreğine dökülür.
Gözler anlatır her şeyi...
Sessiz ama derinden...
Acı bizim...
Acının kendisiyiz...
*
Bugün 6 Şubat...
Asrın felaketinin birinci yıldönümü...
Şehirlerin yerle bir olduğu...
Binlerce hayatın sona erdiği.
Yüzlerce yaralının tutunduğu.
Geleceğin karardığı o gün...
İşte bugün...
*
6 Şubat....
Güne acı haberle uyandık...
Kahramanmaraş...
Kilis…
Diyarbakır…
Adana…
Osmaniye… 
Şanlıurfa…
Adıyaman… 
Gaziantep… 
Malatya…
Hatay…
Acının tam ortası...
*
Acıyı.
Kederi.
Birliği.
Beraberliği.
Dayanışmayı.
Yardımlaşmayı.
Bilen.
Sahiplenen ülkeyiz.
O günden de öyleydi...
Bugün de...
*
Türkiye 'bir' oldu.
Türkiye 'diri' oldu.
Türkiye 'bütün' oldu.
Kahramanmaraş oldu...
Kilis oldu…
Diyarbakır oldu…
Adana oldu…
Osmaniye oldu… 
Şanlıurfa oldu…
Adıyaman oldu… 
Gaziantep oldu… 
Malatya oldu…
Hatay oldu…
*
Yaralar birlikte sardık/sarıyoruz.
Sesimizi...
Varlığımızı...
Acıda birleştirip.
Renkleri.
Dinleri.
Dilleri.
Farklılıkları.
Ortadan kaldırıp.
Ayağa kalkıyoruz.
Yine, yeniden, hep birlikte diyerek.
Yürüyoruz.
*
O gün öyleydi.
Bugün de olacak.
*
Deprem gerçeğimiz.
Yeri, mekanı, zamanı olmuyor.
Yıkarken, parçalarkan ayırmıyor.
Yüreğimizin derinliğine işliyor.
Biz, hepimiziz.
Hepimiz biriz...
Acı, ortak noktamız.
Anlatabildim mi?