Yozgat için ‘dün’ farklıydı.
‘Hayal’ edilenlerin.
‘Gün’ geçtikçe gerçekleşmesi ile.
Bugün farklı noktaya geldik.
Ne istiyorduk?
Neyi talep ediyoruz?
Fark bu ya...
*
Yozgat yitiklerini zaman geçtikçe anlıyor.
Bugün siyasal anlamda.
Kaybettiklerini istiyor.
Kaybettiklerini arıyor.
*
Şehrin girişine asılan ‘Üniversitemizi istiyoruz’ pankartından...
‘Çevre yolumuz yapılsın’ denmeye başlandı.
Kara tren türküsünü dillendirirken.
Hızlı tren ile seyahate başladık.
Fabrika.
İstihdam alanları.
Yatırım.
Hizmet.
‘Hayal’in birer parçası iken.
Geldiğimiz nokta.
Farklı sistemler üzerinde duruyoruz.
*
Dün gidecek yol bulamayan Yozgat...
Farklı yollar talep eder hale geldi.
*
Hayal etmeden, bir şeyler olmaz.
Bizimkisi de öyle...
*
Bölünmüş yol.
Çevre yolu.
Havaalanı.
Demiryolu derken.
Gelinen noktaya bakar mısınız?
*
İstemesini bilmek önemli.
Yaptığınız plan ile istenenlerin doğru orantılı olması lazım.
Ki, Yozgat hakediyor.
İhtiyaç duyuyor.
*
Bugün.
Üniversite.
POMEM.
Diyanet Eğitim Merkezi.
Adalet Eğitim Merkezi.
Diğer eğitim kurumları.
Yani.
Yozgat eğitim üssü.
Böyle bir gerçek içerisinde.
Yatırımların ‘öğrenci’ye yönelik olmasını istemekle mantıklı geliyor.
Kent ekonomisinin ‘eğitim’le hareketlendiğinden yola çıkılıp.
Üniversite şehri Yozgat’ın çıktı/girdi istemesi de doğal değil midir?
‘Hayal’di gerçek oluyor falan.
*
Sizi bilmem ama.
Kentin temel sorunu ulaşım olduğuna göre.
Bu sorunu çözecek projelerin üzerine de gidilmeli.
Öğrencilerin şehirden uzak kaldığını söyleyenler.
Adım atması.
İsteğini dillendirmesi lazım.
‘Talepkar’ olmalı.
Ses vermeli.
*
Yozgat'ın mevcut sorunları.
Siyasilerin.
Ya da belli bir kesimin değil.
Yozgat’ı kendi meselesidir.
O zaman...
‘Hayal’lerden bakıp.
Gerçekleşmesi için adımlar atılmalıdır.
*
Anlatabildim mi?