Valiler değişir o değişmez.
Vekiller değişir o değişmez.
Değişemez…
Değişmesi teklif dahi edilemez.
İyi olduğundan mıdır?
Bilinmez!
Arkası sağlam desem sağlam değil…
E o zaman nedir.
Bilinmez!
Alan memnun satan memnunsa, vatandaş memnun değilse kimin umurumda.
Neyse konumuz o değil.
Bugün esasında konumuz da yok.
Tersinden kalktık herhâlde…
Birde “havalar artık güzel olacak” diyen kişinin kurbanıyım.
Tüm psikolojimizi bozdu.
Bulursam onu iki çift lafım olacak.
Dün akşam oyunumuz vardı.
Yağmurlar yağdı.
Allahtan seyircimiz geldi.
Hava şartları demedi.
Salonumuz doldu.
Öncelikle onları teşekkür ediyorum.
Sizleri de bekleriz efendim.
Ücretsiz değildir.
Yozgat Belediyesinin bir kültür hizmetidir.
Bilet ücretleri memleketini ve bu memleket insanı seven birisi tarafından ödenmiştir.
Bu memlekete hala güzel işler yapılabiliyor.
Her şeye rağmen.
Kıymet bilmek lazım.
Ben kıymet bilenlerdenim.
Balık bilmeze halik bilir zaten.
Değişmek zorunda değiliz elbette.
Lakin gelişmek zorundayız.
İleriye bakmak zorundayız.
Muhasır medeniyetlerle olan farklarımızı eksiklerimizi gidermemeliyiz.
Bu ekmek kadar önemli…
Su gibi ana ihtiyaç.
Gün geçtikçe eriyoruz.
İnsanlar şehri terk ediyor.
Zorunluklar şehrinden çıkıp iyi ki buradayım dedirtmemiz lazım.
Bazı şeyleri değiştiremeyiz elbette.
Lakin herkes kendi kapısının önüne temizlerse bu iş olur.
Kişi kendi alanında şehrine değer katarsa şehir o zaman gelişir ve değerlendir.
Yoksa bu erozyon giderek artar.
Verimli topraklar gibi şehre verimli olacak insanlar bu şehri terk ettiklerinde geriye çorak topraklardan başka bir şey kalmayacak.
Düne göre daha iyi olduğumuz bir gün yok.
Sadece umudumuz var.
Üstelik bu sadece bir kuruma bırakılmayacak bir durum.
Belediye…
Valilik…
Üniversite…
Siyaset…
Şehrin tüm bileşenlerinin üstesinden geleceği bir durum.