İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener GİK kararları gereği  seçimlere 81 ilde kendi adayları ile gireceklerini deklare etmiştelerdi.
Ne yalan söyleyeyim şüphe ile bakmış siyasette dün olmaz diyerek değişir diye düşünmüştüm.
CHP genel başkanı da benim gibi düşünmüş olacak ki soluğu bu kararın gözden geçirilmesi adına Meral Hanımın yanında aldı. 
Nasıl almasın kendisine Genel Başkanlık koltuğunu açan Sayın İmamoğlu’nun İstanbul koltuğu malum “GİK Kararı” neticesine sallanmaktaydı.
Özgür Özel’in ziyareti sonrası “bir daha bakalım” nezaketi sonrası, “aha da geri adım atacaklar” diye düşünmeden edemedim.
En azında bazı büyük şehirlerde bu ittifak olayı vücut bulabilirdi.
Ama çok şaşırtıcı bir işe oldu ve İYİ Parti kararından geri adım atmadı.
Amaca giden her yol mubah değildir, sözüyle birlikte esasında tabanın isteği “biz bize yeteriz” sözünün gereğini yaptılar.
Bence çok da İyi oldu.
İttifak içindeki İYİ Partiye Şark Bülbülü filmindeki “Mazlumu getirin bana” muamelesi görüyordu.
Masadaki İYİ Parti Demokrasi kahramanları
Masadan kalkan tırnak içinde “hain İP”
Masaya tekrar oturan İYİ Parti “seçim kaybettirecekler” 
Masadan temelli kalkan İYİ Parti “ tukaka”…
Oldu canım…
Bu İYİ Parti sizin kuklanız mı, emir eriniz mi?
Sizin demokrasiye koymayı planladığınız ipoteği bozdular mı?
İYİ parti şer üzerine kurulan ve amaca giden her yol mubah yaklaşımını ortadan kaldırıyor mu?
Adı Terör ile anılan organizasyonlardan hızla uzaklaşmak isteyen İYİ Parti bu sayede kendisinden uzaklaşan ve uzaklaşmaya başlayan ulusalcı, milliyetçi oyların önünü kesmiş olacak.
İYİ Parti esasında aldığı karar kendi oylarını erimesini engellemek ve  artırmak üzerine oldu.
Ama benim içimde hala bir şüphe var.
Kesin listeler verilinceye kadar da böyle olacak.
Kusura bakmasın ama bu ön yargıyı verende kendileri oldu. Yıkarlarsa da kendileri yıkacaklar.
Yerele dönecek olursak; İYİ partinin Yozgat belediye başkan adayı kim olacak. Kazım Arslan olacak diyenler var. Ankara’dan gelecek diyenler var.
Esasında arayıp sormak lazım ama hele biraz daha zaman geçsin…
Sular aksın yolunu bulsun…
Balık kavağa çıksın…
Yıkılmış duvar üstümüze yıkılsın…