Türkiye İsrail’e ticareti kestiğini açıkladı.
Bunun ne anlama geldiğini anlamak lazım.
Mazlum Filistin halkı aylardır süren bir abluka içerisinden.
Ölen çocukların, dağılan ailelerin sayısı bile birer rakamdan ibaret hale geldi.
Normalleştirilmiş gözüküyor.
Oysa bir insan hayatının kutsallığı bütünüyle yok sayılmış, geriye kalan insanlar ise yaşam mücadelesi veriyor.
Savaşın ilk günlerinde verdiğimiz tepkiler bugün itibarıyla ortadan kalkmış, hayatın doğal akışına karışmış gözüküyor.
Kefen giyenler, bayrak yakanlar, Filistin atkısı takanların çoktan deniz şortlarını giymiş durumda.
Sadece küçük bazı gruplar savaş öncesi de olduğu gibi  savaş zamanında da şimdilerde aynı samimiyetle tepkilerine devam ediyorlar.
Filistin meselesi diye ifade edilen şeyler esasında bir mesele değil, Filistin halkının yıllardır süren yaşam mücadelesidir.
Özgür Filistin’den önce mazlum halkın temel insan hakları bile şu anda ütopya olmuş.
Onların neler  yaşadıklarına ve acılarını  bizim anlamamız imkansız.
Filistin aynı zamanda bizim iç siyaset meselemiz haline geldi.
“Van minüt” çıkışında sonra “Mavi Marmara” ve bugüne geldiğimiz de “boykot” 
Kimleri bunları büyük bir çıkış, gövde gösterisi olarak gördü.
Tüm bunların elbette bir bedeli olacaktı.
Zira karşınızda İsrail var.
Dünya da ki gücünü bilmeyen yoktur herhâlde.
Amerikan parlamentosunu hatta Amerikan başkanını bile belirleyecek bir güce sahip.
Hem siyasi, hem iktisadi güçlü bir ülke…
Dediğim gibi İsrail ile mücadeleye girdiğinizde bunun bir bedeli olur.
Kimleri “bu bedel her neyse öderiz” diyor.
Kimileri “ben niye bunun bedelinin ödüyorum” diyor.  
Rahipten sonra sütten ağzı yanan ülke ekonomisi,  İsrail konusunu  sanki üfleyerek yiyor.
Ambargo denen şey, esasında İsrail’in bu savaşı bir an önce son vermesi için başlattığımız bir şey değil, yardımların Filistin halkına ulaştırılmasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekmek için oldu. 
Üstelik seçim zamanında Yeniden Refah Partisinin “ İsrail’le ticari ilişikler devam ediyor” serzenişini de kanıtlar cinsten oldu.
Peki bu “önemsiz bir şey mi?” elbette hayır.
Çok kıymetli…
Lakin bunu Arap yarımadasında ki ülkeler yapsa, İsrail adım atacak yeri kalmayacak ama bunu bizim ülkemiz yapıyor.
Her şart ve ortamda İnsan haklarından bahseden “Avrupa”  yaşanan insan haklarına yarım ağızla ve en kısık sesiyle cevap veriyor.
Afrika bu duruma karşı “soykırım” davası açtı.
Hayret!
Şaşırdım.
Acaba emperyalistlerin sömürüsünden bıkıp, onların en büyük destekçileri olan Siyonistlere diş mi gösteriyor.
İşin özeti İsrail’e karşı başlattığımız eleştirel ve kınayan tavrı şimdi fiziki bir eyleme dökerek olası bedeller üzerine hafızamız bize kötü tecrübeleri hatırlattı.
Allah sonumuzu iyi etsin.
Enflasyon olmuş 80 kilo…
Dolar olmuş 33 ton…