İsrail Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi vurdu.
İçinde çocuk ve kadınların olduğu yüzlerce insanı katletti.
Zaten Gazze’yi gece gündüz hedef gözetmeksizin bombalayan İsrail askerlerinin ve halkının yaptığı saldırılardan hiçbir şekilde sorgulanmayacağını açıkladıktan sonra bunun olması şaşırtmadı beni.
Kimseye hesap verecek değil İsrail…
Ve İsrail’i durduracak kimse de yok. 
Maalesef yok…
Yapılan protestolar sadece vicdanları rahatlatmaktan öteye gitmeyecek.
Yine de oldukça kıymetli…
Ortadoğu ülkelerinin aralarında bir türlü kuramadığı birlik İsrail’in Amerika’dan aldığı koşulsuz ve katıksız destek eklenince cephane bitene ya da İsrail hedefi ulaşana kadar bu böyle devam edecek.
Bir umut ışığı aramaya çalışıyorum.
Artık bir yerde son bulması gerek diyorum.
Ama bir çıkış yolu bulamıyorum.
Kimsenin de bulduğunu düşünmüyorum.
Bir tek seçenek Amerika’nın üzerinde baskı oluşturmak, onların kamuoyunu harekete geçirmek lazım.
Lakin onların kamuoyu da İsrail’den yana…
Türkiye’nin araya girme çabaları ise şu ana kadar sonuç bulmuş değil.
Sayın Fidan’ın yoğun diploması trafiğinin ne kadar yol alındığını bilmiyoruz.
En önemli enstrüman her iki tarafında elinde tuttuğu esirler olacaktır.
Bu esirlerin takası kısmi ateş kesin ilan edilmesi bu süreçte en büyük başarı olacaktır.
Türkiye bunun üzerinde çalışıyor.
Lakin İsrail nasıl gözü dönmüşse henüz o kıvama gelmedi. 
Hamas’ın elinde tutulan İsrailli esirleri akıbeti için Netanyahu aleyhine yapılan protestolara bile dönüp bakan olmadı.
Çaresizlik…
Çözümsüzlük…
Tüm bunların eşiğinde göz göre göre yaşananlar…