Bulmacalara meraklı bir milletiz.
Gazeteler tirajlarını bulmaca ekleri yaparak artırırlardı.
Sonra televizyonlar bu işi el attı.
Basit bulmaca yarışmalarından bilgi ve yetenek yarışmalarına uzanan derin bir yolculuk.
Takip edebilene aşk olsun.
Bugünde benimde size bir bilmece- bulmaca formatında bir soru sorasım geldi.
Şimdi size bir anahtar kelime serisi vereceğim ama bu doğru cevap birden fazla gibi.
Hazırsanız veriyorum…
Dergah
Kütüphane
Mescit
Salih Sabri Dede
Şeyh Necdi
Evkaf Vekâleti
Mevlana Celalettin Rumi…
Tüm bunları çıktığı Yozgat’ta bir yer var.
Bilin bakalım burası neresi…
Yorumlara yazın…
Doğru bildiğinizi düşünüyorsanız başlayalım…
Zira ev danasından öküz olmaz ne olsa…
Yukarda ki anahtar kelimelerden bulduğunuz cevap esasında tamda bizi anlatıyor.
Gelen giden…
Eski yeni…
Mevlana Cellattın Rumi’nin dergahı halka ilim irfan yolunda eğitirken, doğru bilgiyi doğru ellerden nakşederken bir gün kapatılır.
Sonra yerine bir kütüphane açılır.
Sanki “aynısı” gibi…
Sonra bir zaman gelir kütüphane de neymiş biz burayı mescit yapalım derler.
Dedikleri de olur.
İyisini kötüsünü söylemiyorum demek istediğim neden kendi kendimizle uğraşmışız.
Oysa uğraşanda bizden, uğraşılanda…
Hükümetlerde böyle değil midir?
Cumhuriyet tarihinden bugüne değişen siyasi görüşler hep öncekiyle uğraşmış…
Ama neden…
Selçukludan Osmanlıya geçerken Osmanlından Cumhuriyete geçerken.
Cumhuriyetten bilmem nereye geçerken …
Çoğala çoğala değil de azala azala gitmişiz.
Selçukludan Osmanlı’ya geçişte bir devamlılık var diyorlar.
Kültür, inanç, kurumlar korunup büyütülmüş diyorlar.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte ise bir kopuş ve yeniden inşa süreci yaşandı.
Eski kurumlar ya kapatıldı ya da kısırlaştırıldı modernleşme yönünde yeni kurumlar oluşturuldu.
Kozmik odalarda saklandı diyorlar bazı şeyler.
Saklandı diyenler…
Yakıldı diyenler…
Sonra arada yaşadığımız darbe dönemler…
Kitapların toprağa gömülerek saklandığı zamanlar…
Allah’ım.
Neler yaşamışız diye insan düşünmüyor değil.
Sonuçta bugüne geldik.
Dünü değiştirme ya da dünü dönme şansımız yok.
Lakin bugünün kıymetini bilelim…
Padişahım çok yaşa dediğimiz zamanlar gibi cumhuriyetimiz çok yaşa diyebilelim.
Ve tüm farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görüp yaşatmaya çalışalım.
